31 Ekim 2016 Pazartesi

Sri Lanka notları / 7. gün

Sri Lanka gezimiz, bu kadar kültür, tarih ve doğa turu yaptıktan, adayı alt üst ettikten sonra biraz deniz, biraz kum, çokça da dinlenmeye adanmış olan adanın sahil kasabalarından biri olan Unawatuna ile devam etti.
Sri Lanka'nın eski bir yerleşim yeri olan Galle sınırları içerisinde bulunan bu şirin sahil kasabası özellikle akşam kumun üzerine atılmış masalarda keyifle yenen deniz mahsülü yemekleri ile gönlümüzü fethetti :)




Çay üretiminin yanı sıra balıkçılık da adanın en önemli geçim kaynaklarından biri... Özellikle uzun direkler üzerinde avlanan bu balıkçılar adanın adeta simgesi ve dünyaca tanınan, bilinen yüzü.. Geçirilen son tsunami felaketinden sonra ölen birçok balıkçı ve ailesi nedeniyle artık sadece sembolik olarak olarak yapılan bu avlanmayı yakalayabildiğimiz için şanslıydık.



Bu da dinlenmeye geçtiğimiz rüya otelimiz :)
İki gece buradayız yarın okyanusda yüzme günü diğer gün ise gezmeye devam :) Unesco listesinde bulunan Galle şehrinde olacağız..



24 Ekim 2016 Pazartesi

Sri Lanka notları / 6. gün

Belki de benim için Sri Lanka tatilinin en güzel kısmı Ella idi :)
Yeşilin her tonunu, maviyle harmanlayabildiğiniz trekking alanları ile doğa ile başbaşa harika saatler geçirebileceğiniz bu şirin kasaba backpackerların uğrak yeri imiş. Oldukça salaş ve bir o kadar da rahat bu yerleşim yerinin tek kötü tarafı ise maalesef ki oldukça düşük olan otel kaliteleri idi...
Little Adam's Peek yürüyüşü yapıp şelaleyi gezdiğimiz Ella'dan sonraki durağımız Habarana olacak :)
İyi haftalar olsun hepimize...












19 Ekim 2016 Çarşamba

Sri Lanka notları / 5. gün

Sri Lanka gezimizin 5. gününde Kandy'den Ella'ya geçmek için çıktığımız yolda adanın en önemli gelir kaynağı olan çay tarlalarını ziyaret ettik, zaten Hint Okyanusu'nun İncisi olarak tabir edilen Sri Lanka 1972 yılından önce Seylan olarak bilinirmiş ve tek kelimeyle Seylan çayının anavatanı.
Çay üretimi Sri Lanka'da ilk olarak İngiltere'den getirilen tohumlarla gerçekleştirilmiş ve bugün adanın büyük bir bölümünü kaplayan bu eşsiz yeşillikteki tarlalar doğanın güzelliğine güzellik katmış.











Araba yolculuğu ile ulaştığımız çay tarlaları ve fabrika gezisinin ardından herkesin gidince muhakkak yapın dediği adanın ormanlık alanları içerisinden geçen tren yolculuğu için çok şirin bir kasaba da kiraladığımız arabadan ve şoförümüzden ayrıldık o bizi akşam üzeri saatlerinde varmayı planladığımız Ella'da tren istasyonundan alacak.








Bu şirin kasabada güzel bir Hint yemeği yedikten sonra işte istasyona vardık fakat trenimiz gelmesi gereken saatten 1.5 saat geç gelince o eşsiz denilen manzara yerine sis inmiş ve kararmış bir orman görüntüsü karşıladı bizi.








Tren yolculuğundan görsel olarak beklediğimiz doyuma ulaşamasak da neyse ki şoförümüzle geç ve karanlıkta da olsa Ella'da buluştuk ve yeni otelimize yerleştik. Sabah uyanacağımız Ella'da Sri Lanka tatilinin en keyif aldığım bölümü yarın başlıyor takipte kalın :)

17 Ekim 2016 Pazartesi

Sri Lanka notları / 4. gün

Sri Lanka'daki 4. günümüz bir başka önemli yerleşim yeri olan ve tarih kokan Kandy'de başladı.
Kandy'de ise ilk durak Budizm aleminde çok önemli bir yer tutan Buddha'nın dişinin saklandığı Tooth Relic idi. Ailevi ve sağlık problemleri olanların gelip dua ettiği, yeni evlenenlerin gelip şükrettiği ve yeni doğmuş bebeklerin muhakkak getirildiği bu muazzam yapı her gün oldukça yüksek sayıda ziyaretçi akınına uğruyormuş. Bizim oradaki gidiş günümüz bayramın ilk gününe denk geldiğinden ekstra bir kalabalık olduğu da muhakkaktı.
Her yıl ağustos ayında 1 hafta Buddha'nın olduğu kanıtlanmış olan bu diş, fil ve rahiplerin katıldığı bir törenle Kandy'de gezdiriliyormuş.
Tooth Relic tapınağının giriş bölümü 1998 yılında yapılan bir terörist saldırıdan zarar görmüş ve bu saldırı aynı giriş kapısına günümüzde resmedilmiş. Unesco tarafından koruma altında bulunan bu tapınağa girmeden budizmde oldukça büyük bir öneme sahip lotus çieği alınıp dualar sırasında sunulabiliyor.
Günümüzün ilk yarısı tarihi bir mekanda geçerken, ikinci yarısında ise gidince muhakkak görün denilen yerel dans gösterilerini izlemekle geçti. Yerel kıyafetleri ve müzikleri ile biz Türklere çok ilginç gelmese de böyle gösterilere meraklı iseniz gidince izlenmeye değer bir gösteri.
Kandy'de 1 gün geçirdikten sonra yarın yeşile ve trekkinge doyacağımız backpackerların mekanı Ella'ya doğru yola çıkacağız :)