28 Kasım 2012 Çarşamba

New York notları - 3 / Özgürlük Heykeli

New york tatilimizin bir diğer önemli durağı da tabii ki şehrin simgesi olan Özgürlük Heykeli oldu. New York'un Liberty (Özgürlük) adası üzerinde 1886 yılında inşa edilen bu anıtsal heykel hem Amerika'nın simgesi hem de gözlem kulesidir.
Feribotlara binerek ulaşılan ve ziyaretçilere açık olan heykel bakırdan yapılmış ve Fransa tarafından kuruluşunun 100. yılı nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri'ne hediye edilmiştir.
Singer dikiş makinelerinin kurucusu Isaac Singer'ın dul eşi Isabelle Eugenie Boyer'in modellik yaptığı heykel 1884 yılında Fransa'da tamamlandıktan 1 yıl sonra 350 parçaya bölünüp 214 sandık içinde New York limanına ulaştırılmış ve parçalar, 4 ay içinde kaidenin üzerinde yeniden birleştirilmiş ve 28 Ekim 1886 tarihinde binlerce izleyicinin önünde ziyarete açılmıştır.
1984 yılından beri UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Özgürlük Heykeli'nin daha küçük boyutlarda bir kopyası Paris'tedir ve Atlas Okyanusu'na doğru bakar.









Daha fazla bilgi için http://tr.wikipedia.org/wiki/Ana_Sayfa

26 Kasım 2012 Pazartesi

Düğün Hikayesi: Balkı ve Sertaç

Ramazan Bayramı sonrası harika bir çiftle harika bir gün için buluştuğumda sabahın erken saatleriydi. Mutlu Masal'ımın mutlu birlikteliklerini ölümsüzleştirecekleri bu cici çift ile başladığımız kuaför hazırlıklarının ardından dış mekan çekimi için Yıldız Parkı'nı tercih ettik. Mor ve beyazın ana tema olduğu evlilik günlerinde balonlarımız bize eşlik ederken, çekimin soonlarında buluştuğumuz bu güzel çiftin güzel arkadaşlarıyla da oldukça eğlenceli karelerle çekimi aile fotoğrafları ve düğün mekanında devam etmek üzere noktaladık...
Düğün mekanınında mor ve beyaz detaylarla süslendiği muhteşem manzara eşliğindeki bu güzel çiftin evlilik anlarına şahitlik ederek masallarının sonunu mutlulukla yazdık :)
 
 









 
Sevgili Balkı ve Sevgili Sertaç bu güzel gününüzü Mutlu Masal Photography'e emanet ettiğiniz için teşekkür eder, bu mutlu gün vesile ile sizinle tnaışmış olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek isterim :)
Nice heyecanlarınızda birlikte olmak dileğiyle...
 
...Hepimize mucizelerle dolu bir hafta olsun...

21 Kasım 2012 Çarşamba

Bebek Çekimi: KAYRA 10 Aylık

Mutlu Masal'ımın bugünki kahramanı yakışıklı mı yakışıklı, boncuk mu boncuk bir delikanlı :)
Güzel annesi ile yaptığımız telefon konuşması sonunda evlerinde buluşmak üzere sözleştiğimizde, buluşma günü beni böylesi tatlı bir bebeğin bekleyeceğini nereden bilebilirdim ki :)
Anne ve babasının yanısıra anneanne ve dedesinin de eşlik ettiği KAYRA'nın 10 aylık fotoğraf çekiminde hem oldukça eğlendik, hem de böylesi bir boncuk ile geçirilmiş saatlerin ardından keyifliğ çekimi bitirdik :)

 









KAYRA'ya önce kocaman bir MAŞALLAH diyor, ardından da güzel ailesi ile birlikte geçecek sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyorum :)

16 Kasım 2012 Cuma

Film: EVİM SENSİN

 
Özellikle sosyal paylaşım sitelerinde hakkında birçok olumlu yorum okuduğun ve her gidenin ağladığını duyduğum Evim Sensin'e vakitsizlikten geçtiğimiz cuma, gece matinesinde gidebildim. Kociş gece gece bir Özcan Deniz filmine gittiği için sürekli söylense de ben keyifle filmin başlamasını bekledim :)
Özcan Deniz'in yönettiği başrollerinde de Özcan Deniz, Fahriye Evcen ve Sait Genay'ın oynadığı Evim Sensin filminde Leyla (Fahriye Evcen) başından geçen bir ayrılık sonrası baba evine döner ve kırgınlıkla ayrıldığı babası Selim (Sait Genay) ile aralarındaki sorunları çözmeye çalışırken İskender ile tanışır. Büyük bir aşk ile birbirine bağlanan çifti ise Leyla'nın erken gelen hastalığı ayıracaktır.
Görüntüler açısında kar sahnelerinin bol olduğu film tam bir romantizm kokuyor, Fahriye Evcen'in duygusal sahnelerde oyunculuğu ile devleştiği film de bazı bölümlerdeki abartılı oyunculuğu ise beni yormadı desem yalan olur, Özcan Deniz'in de bazı sahnelerdeki yürüyüşleri, bakışları çok abartılıydı :)
Genel anlamda başarılı bulduğum film özellikle baba-kız sahneleri ile benim de gözlerimi yaşarttı... Haftasonu için henüz bir planınız yoksa bu filmi kaçırmayın derim :)
 
İyi Seyirler & Mutlu Haftasonları

15 Kasım 2012 Perşembe

New York notları - 2 / Brooklyn köprüsü

New York notlarının ilkinden sonra geldik ikincisine, Brooklyn Köprüsü'ne... Yanımızda bebek arabasında bir güzelik olduğundan ve sıkılmaması için haldır huldur gezdiğimiz New York'un orada kaldığımız en sıcak gününde biz yanlış metro istasyonunda inerek köprüye varmak için tam 40 dakika yürüdük, bir de güneşin altında o upuzun köprüyü geçince köprü sonunda büfeye nasıl saldırdığımızı hala dün gibi hatırlıyorum valla :)
East River üzerinde Brooklyn ile Manhattan'ı birbirine bağlayan köprünün yapımına 3 Ocak 1870 yılında başlanmış ve köprü inşaası 13 yılda tamamlanarak 24 Mayıs 1883 yılında hizmete açılmış. Tamamlandığı zaman dünyanın en geniş asma köprüsü olan Brooklyn Köprüsü'nün kuleleri ise birkaç yıl için ABD'nin en yüksek binaları olmuş.
Açılış gününde New York City'de tatil ilan edilen ve o gün 150.300 yayanın köprüden geçerek suya 1 cent attığı söylenen Brooklyn Köprüsü gotik tarzda yapılmış olup 19. yüzyıl mühendisliğinin doruk noktası ve dünyanın 8. harikası olarak kabul görmüştür.

 








12 Kasım 2012 Pazartesi

Doğum Hikayesi: ALMİLA BEBEK

Yeni haftaya yeni doğmuş bir bebek kokusunu hayal ederek başlayalım istedim ve sizlere arşivimden 23 nisan da dünyaya gelen ALMİLA Bebek'i getirdim :)
Nisan ayında güzel ailesi ile gerçekleştirdiğimiz ALMİLA'yı bekliyoruz çekiminin ardından, takvimler 23 Nisan 2012'yi gösterdiğinden uzun bir bekleyişin ardından dünyaya gelmeye nazlanan ALMİLA'yı annesine kavuşturmak için hazırlıklar başlarken Mutlu Masal'ımda bu güzel ailenin yanındaki yerini almıştı :)


 
 






 
Yeni bir bebek gibi doğan bu yeni haftanın tüm isteklerimizi gerçekleştirmesi dileğiyle :)
İyi haftalar...

6 Kasım 2012 Salı

Beklenen tatil: New York notları - 1

Ne yalan söyliyim benim değil ama kocişin hayaliydi dünya gözüyle Amerika'yı bir an önce görebilmek, merak ettiğimiz yerleri tek tek ziyaret etmek...
Bundan iki sene önce de biletlerimizi almış ama şanssızlık eseri son anda gidememiştik. Her işte bir hayır vardır diyerek bu sene yeniden niyetlendiğimiz bu güzel tatile bu defa biraz daha büyümüş olan kızımızı da dahil etmeye karar verdik ve onu mickey'e gidiyoruz diye yanımıza katıp yollara düşüverdik :)
İlk istikametimiz New York oldu, oradan eğlencenin doruk noktası Orlando'ya, Orlando'dan adalar cenneti Keywest'e, Keywest'ten de son durak Miami'ye geçerek Miami'den New York yapıp tekrar Türkiye'ye geri döndük...
Bugün ilk olarak karşınızda New York'un hareketli ve renkli sokakları ve Times Meydanı var.. İnanılmaz düzenli ve sık çalışan metrosu sayesinde istediğiniz her yere dakikalar içinde ulaşabildiğiniz ve dünya mutfağından herşeye sahip restoran ve cafelerde dilediğiniz yemeği bulabildiğiniz New York'un filmleri, haber görüntüleri ile ne kadar çok içimize işlemiş olduğuna  şaşırarak tanıklık ediyorsunuz...
Sokakları, caddeleri, cafeleri, insanları, metrosu ve metro halleri gerçekten çok tanıdık olan New York'da hiçbir görüntüye şaşırmıyorsunuz, kendinizi evinizde gibi olmasa bile en azından bir Avrupa ülkesindeki kadar da yabancı hissetmiyorsunuz diyor ve sizleri bu ilk postu renklendiren sokak görüntüleri ile baş başa bırakıyorum :)
















20 günlük Amerika maceramız ilerleyen postlarla devam edecek, hepimiz için güzel bir hafta olsun :)