31 Aralık 2016 Cumartesi

Güle güle 2016, Hoş gelesin 2017



Yılın son günleri hepimiz için bir muhakeme dönemidir.
Özellikle ben sene başında hazırladığım yapılacaklar listemin ne kadarını gerçeğe dönüştürebildiğim ile ilgili sıkı bir değerlendirme yaparım mesela bu sene 6 tane yapılacak önemli kararım varmış 3 tanesini gerçeğe dönüştürmüşüm, hiç fena değil bence :)
Şimdi sıra yeni kararlar almak ve yeni hedefler belirlemek de...
Hem ülkemiz hem de aslında tüm Dünya insanları için karanlık geçen bu yılın ardından aydınlık, mutlu ve huzurlu bir yılın gelmesi tek dileğim.
2017 hepimize başta sağlık, ardından mutluluk, huzur ve başarı getirsin...
Yeni yılda herşey hepimizin gönlünce olsun...

(:           MUTLU YILLAR           :)

28 Aralık 2016 Çarşamba

Çocuklar için harika bir yeni yıl hediye önerisi: JANOD manyetik kitapları

Ben ilk defa 2010 yılında Brüksel'de tanıştım Janod Manyetik Kitaplarıyla. Kocişle baş başa çıktığımız Düsseldorf, Köln, Paris, Amsterdam ve Brüksel gezisinin son durağında yana yakıla Nil için değişik bir oyuncak ararken bu sevimli palyaço kapaklı kitap çarptı gözüme.
Ben yapı olarak öyle çok evcilik kurabilen ve evcilik oynamayı kendi çocukluğundan beri seven biri değilim. Bu nedenle doğal olarak Nil ile ne zaman oyun oynasak onu ya puzzlelara, ya alıştırma kitaplarına ya da oyun hamurlarına yönlendirirdim, bu nedenle oralardan bir bebek getirmektense böylesi bir oyuncağı ikimizinde daha çok seveceğimizi düşündüm :)
ve aşağıda görselini gördüğünüz kutu ile yurda döndüm.


Kutunun içerisindeki 67 magnet ile yine kutuda verilen 12 yüz şeklini oluşturabiliyorsunuz. Her bir yüz şekli için ayrı ayrı hazırlanmış gözler, burunlar, dudaklar, saç ve aksesuarlar çocuklarınızın hem dikkatini çekiyor hem de bu magnetleri doğru yerleştirebilmeleri el-göz koordinasyonlarını geliştiriyor.
Nil bu oyunu o kadar sevdi ki zamanla kartlardan bağımsız kendi hayal gücünün kahramanlarını da yarattı :) Tabii bu ilgi beni Türkiye'de de Janod'un ürünlerini aramaya itti. Aradan iki sene geçtiğinde o aralar kıyafet giydirme sticker kitaplarına saran Nil'e bu defa aşağıda görselini gördüğünüz kıyafet giydirme kutusunu buldum.

ve tabii ki Nil bu kutuyla da keyifle oynadı ki hala daha arada en sevdiği oyuncaklar bunlardır ve oynamaya devam eder. Benim için çocuk gelişimindeki en önemli şey çocukların belli kalıplara sokulmaması ve hayal güçlerinin sınırlandırılmamasıdır. Dolayısıyla bu seride de Nil'in hala farklı kombinler üzerine kendi hayal dünyasına göre yeni şeyler yaratıyor olması beni mutlu ediyor.
Gel gelelim bu postun neden yazıldığına :) Malumunuz 2 senedir hayatımızda Nil kuzumuzun yanında bir de İpek böceğimiz var. Tabii ki tahmin edeceğiniz üzere İpek evde kelimenin tek anlamıyla bir oyuncak dükkanının içine düşerek doğdu. Yaşından önce karşılaştığı, ablasının severek oynadığı oyuncaklarda her zaman onun için ilgi odağı oldu. Tahmin edeceğiniz bu kutular üzerinde de İpek neredeyse 6 aydır çok severek oynuyor kartlara bakarak aynı yüz ifadesini oluşturabildiğinde ya da giysileri kız ve erkek figüre doğru giydirebildiğinde "anne, bak aynısı, bak aynısı" diye cıvıldıyor :)
Bu sene kızlarıma birer yılbaşı hediyesi ararken de aklıma İpek için ona özel olacak bu defa ablasından kalmamış bir Janod arayışına girdim ve bu defa da İpek için öğretici olması açısından aşağıda görselini gördüğünüz mevsimler kitabını buldum.



Hediyemiz alındı, yılbaşı ağacımızın altındaki yerini aldı. Sabreden İpek'im yeni yılda hediyesine kavuşacak ve eminim dünyalar onun olacak :)
Sizlerde çocuklarınız veya yeğenleriniz için hediye arayışındaysanız bu zengin manyetik kitaplara bakmadan karar vermeyin derim :)

26 Aralık 2016 Pazartesi

Evdeki sıcak kek kokusu :)

Her hafta sonu türlü hayallerle, gezme planlarıyla başlıyor benim için ama genelde ya son anda kocişin ya bir seyahati ya bir işi çıkıyor, ya Nil'in bir kursu ya bir arkadaş doğum günü ya da hayatımızda böyle bir atraksiyon yoksa da içimizden biri hasta oluyor :) 
Geçen hafta sonuna doğru ben mide enfeksiyonundan hastaneye kaldırılırken bu hafta sonu da evimizin babası ve ablası soğuk algınlığı nedeniyle yatıştaydı.
Biz de gezme hayali kurduğumuz minik kızımla evde kalınca hastalara bir sürpriz yaptık onları evi sarmış limonlu çikolatalı kek kokusuyla uyandırdık :)
İşte size hem kolay, hem az malzemeli hem de puf puf olan kek tarifimiz...
Yaparken içine dilediğiniz aromatik malzemeyi ve tabii ki sevginizi katmayı unutmayın :)
Hepimize mutlu haftalar olsun...


Malzemeler:
1 yumurta
3/4 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı sıvı yağ
3/4 su bardağı süt
2 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu

(arzuya göre: portakal kabuğu rendesi - limon kabuğu ve çikolata - tarçın ve elma - tarçın, havuç rendesi ve ceviz ekleyebilirsiniz)

Yumurta ve şekeri çırptıktan sonra süt ve sıvı yağı ekliyoruz. Bu karışımı da biraz çırptıktan sonra un, vanilya ve kabartma tozu eklenir. Daha sonra da arzunuza göre aromaları ekleyerek yağladığınız kek kalıbınızla birlikte önceden 180 dereceye ısıtılmış fırınınızda 30-40 dakika pişirebilirsiniz.
(: AFİYET OLSUN :)

22 Aralık 2016 Perşembe

Kış mevsiminin en sevileni: Ihlamur


Bu kış fazla mı soğuk gidiyor yoksa ben mi çok üşüyorum bilmiyorum ama sürekli elimde fincan fincan bitki çaylarıyla geziyorum :)
Bu noktada da tabii ki imdadıma yetişen bol bal ile kızlara da içirebildiğim yegane tercihim ıhlamur çayı oluyor. Hem tadı hem de aromatik kokusuyla en sevdiğim kış çaylarından biri olan ıhlamuru hazırlamak da hepimizin bildiği gibi oldukça kolay.
Ihlamur çayınızı hazırlarken ıhlamurları soğuk suya atıp kaynatmayı değil kaynayan suya tıpkı siyah çayı demler gibi ıhlamur yaprak ve çiçeklerinizi atmanızı öneririm. Ayrıca sizler de benim gibi aromalardan hoşlanıyorsanız demliğinizin içine çubuk tarçın, ayva çekirdeği ve elma kabukları da koyabilirsiniz. Dediğim gibi bal ile karıştırarak kolaylıkla çocuklarınıza da içirebilirsiniz. Zira ben çok küçük zamanlarında da biberona koyup ellerine verirdim kızların :)
Hazırlanması bu kadar kolay ve zahmetsiz olan ıhlamurun faydalarından da bahsetmeden geçmeyeyim. Kendisini daha çok kış aylarında öksürük ve soğuk algınlığından korunmak için tüketsek de ıhlamur aynı zamanda kan basıncını dengeler, karaciğer rahatsızlığına iyi gelir ve sakinleştiricidir.
Eee hadi o zaman üşenmeyelim birer fincan ıhlamur almaya mutfağa gidelim :)
Afiyet olsun...

Bilgi ve fotoğraf için:
http://www.yesilist.com/
http://saglikuzmani.org/
http://www.ihlamur.gen.tr/

21 Aralık 2016 Çarşamba

Kapadokya'da balon turu

İnsanoğlunun geçmişten beri tutkusu sanırım uçmak...
Uçmak, yükselmek, her yere yukarıdan bakabilmek belki de sadece içinden gelen özgürlük hissini doyasıya yaşayabilmek...
 Sizler de hem tarih seviyor, hem de biraz adrenalin istiyorsanız Türkiye'de yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri tarihi Kapadokya bölgesindeki eşsiz peri bacalarının üzerinden sıcak hava balonları ile uçmak olacaktır.
Sabaha karşı gelinen uçuş alanında balonlar uçmaya hazır hale getiriliyor, maceraperest yolcular balonlara bindiriliyor ve günün ilk ışıkları ile birlikte rengarenk balonlar aralıklı zamanlarla havalanıyor. Yaklaşık 40-60 dk. süren gezintinin ardındansa yere iniliyor.
Eşsiz manzara etrafında günün doğuşunu izlemek, geçmişe ve doğal güzelliklere sizlerde yolculuk yapmak isterseniz bu konuda yardımcı olan artık birçok firma bulunmakta. Arama motorlarından kendilerine ulaşabileceğinizi belirterek ben sizi 2015 yılında kocişin iş seyahati için yaptığı balon turundan karelerle baş başa bırakıyorum.
Umarım ben de en kısa zamanda bu eşsiz deneyimi yaşabilirim :)








19 Aralık 2016 Pazartesi

Dar alanlara gelen aydınlık ferahlık

Sizlerde benim gibi aydınlık yaşam alanlarından ve geniş boşluklardan hoşlanıyorsanız evinizde dar bir salonu veya yatak odasını bir duvarını kaplayacağınız aynalarla daha geniş bir hale getirebilirsiniz.
Yeni taşındığım evimde oldukça uzun ama dar bir salona sahipken yaptığım en akıllıca salonu ferahlatma hamlesi sanırım bir duvarımı ayna ile kaplatmak oldu. Yaşam alanlarına hem derinlik kazandıran hem de aydınlık bir ortam yaratımına fırsat veren aynaları sizlerde evlerinizin dekorasyonunda kullanabilirsiniz.
İşte size web den birkaç örnek :)






Görseller:
http://rupertbevan.com
http://www.dekoblog.com/

13 Aralık 2016 Salı

Korkuyorum...


Ben korkuyorum, siz korkmuyor musunuz?
Korkmuyorsanız bunu nasıl başarabiliyorsunuz bana da anlatabilir misiniz?

Mesela ben bana bir şey olmasından çok sevdiklerimi kaybetmekten korkuyorum, bana bir şey olursa çocuklarımın bu durumla karşı karşıya kalmasından korkuyorum, eşimin, dostumun, çoğu zaman hiç tanımadığım birinin kaybından korkuyorum...
Artık büyümekten de korkar oldum ben, farkında olmaktan, bu farkındalıkla yaşamaktan...

7 Aralık 2016 Çarşamba

Yeni yıl ruhu her yeri sardı :)

İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakmamıza sayılı günler kaldı..
Yeni bir yıl, yeni heyecanlar, yeni planlar, yeni umutlar demek benim için tabii bir de stres acaba yeni yıla nerede nasıl girsek diye :)
Her sene bir ay öncesinden başlar acaba yılbaşı gecesi ne yapsak diye, ki hatırlarsanız bazen güzel planlar yapsanız da geçen seneki gibi yolları kapatan bir kar yağışı tüm planlarınızı değiştirir :)
Bu sene yine henüz bir plan yapmadık ama her zaman için en büyük alternatif biz de yeni yıla evde girmek, bu nedenle hem bana hem de bizim gibi henüz bir planı olmayıp yeni yıla evde girebilecekler için hazırlayabileceğimiz yılbaşı sofralarına örnekler var bugün blogda :)

 

 
 
 
 


Görseller: webden
http://homemadeideas.org
http://christmas.snydle.com
http://blog.styleestate.com/
http://www.freshdesignpedia.com

5 Aralık 2016 Pazartesi

İpek Böceğim 2 yaşında :)

Daha blogumda ilk yaşından bahsedemeden 2. yaşı geldi bile küçük kızımın.
İşlerin, güçlerin, iki çocuklu yaşamın koşturması içerisinde ihmal ettiğim bloguma yakın zamanda ilk yaşını da ekleyeceğim minik bebeğimin :)
Evet o ne kadar büyüse de herhalde hep benim minik bebeğim olarak kalacak...
Biz aslında tek çocuk istiyorduk, ablası çok istediği için seneler sonra bir çocuk sahibi daha olduk desek de seni inan hepimiz istemişiz kızım. Sen gelmesen ailemiz eksik kalır, evimiz bu kadar neşeli olmazmış.
Sen evimizin şen kahkahası, sürekli güleni, bizi güldüreni, kendini sevdireni, sırnaşık kedisisin :)
Seni çok seviyoruz can kızım, nice sağlıklı ve mutlu yaşlara ermen, güzel günlere büyümen dileğiyle...
Bugün 5 Aralık 2016 senin günün
Mutlu Yıllar...



30 Kasım 2016 Çarşamba

Yağmur büyükler için çile, çocuklar için ise eğlence demek :)

Sonbaharın yerini kışa bıraktığı bu hafta günlerdir aralıksız yağan yağmur özellikle işlerine gitmek zorunda olan ve çocuklarını okuldan bekleyen anne ve babalar için zor saatler yaşatsa da dört mevsimi bir arada yaşayabildiğimiz böylesi bir coğrafyada bulunduğu için kendini şanslı olarak adlandıran gruptanım :) Bu nedenle geçici olduğunu bildiğimiz bu karanlık, kasvetli ve iç sıkıcı günleri evde yapabileceğimiz keyifli aktivitelerle daha çekici bir hale getirebiliriz. Eğer çocuk sahibi değilseniz en güzel şey battaniye altında film izlemek, kahvenizi yudumlarken kitabınızı okumak veya dostlarınızı ağırlamak olabilir. Eğer çocuk sahibi iseniz de ya bizim gibi mutfaktan çıkmayın derim zira hem 9 hem de 2 yaşındaki kızlarım kek, kurabiye yapmaya bayılıyor ya da puzzle, lego, boyama, evcilik gibi oyunlara dalın. Geçen canım arkadaşım kalemperest'te gördüm haftasonu iki çocuğu için bir kaba tüm bakliyatları karıştırmış, fırtınada karıştığını anlattığı bu bakliyatları ayırmalarını istemişti. Hem yaratıcı hem de küçük motor kaslar için muazzam bir çalışma deneyin derim :)




Fotoğraflar: Webden
http://blog.shopathome.com
http://www.kidspot.com.au
http://www.tlc.com

28 Kasım 2016 Pazartesi

İtalya'dan Roma notları

2016 yılının başında bir çılgınlık yapalım dedik ve ablamla toplamda 4 çocuğumuzu ve eşlerimizi bırakarak kız kıza, abla-kardeş Roma'ya uçtuk.
2012 yılında da Dubai'ye bir kaçış planlamış ve çok eğlenerek dönmüştük ama o zaman çocuk sayımız 3'tü :) İpek böceğimizin çok küçük olması sebebiyle Roma tatilimizi sadece 2 gece ile sınırlandırdık ama tarih kokan eşsiz Roma sokaklarından, meydanlarından tekrar geleceğiz diyerek ayrıldık.
2 gece 3 günlük sıkıştırılmış Roma turumuzda otelimizden aldığımız harita ile aslında yapılabilecek her şeyi yaparak, gidilebilecek her yere giderek ayrıldık. Aşıklar Çeşmesi ile başladığımız kültür turumuzda, tüm meydanları, anıtları, Collesium'u ve Vatikan'ı gezdik, tabii ki her gün dondurma yedik, pizza, makarna, deniz mahsülü ve şaraplarla kendimize ziyafet çektik.
Sonunda da hem çocuklarını özlemiş hem de dinlenmiş, eğlenmiş, güzel yerler görmüş abla-kardeş olarak keyifle evimize döndük :)