Nil kuzumu kucağıma alışımdan tam 6.5 sene sonra yeniden bir canın dünyaya gelişini sağlamak ona kan olmak, yuva olmak şu hayatta yaptığım en doğru işlerden biriydi sanırım... Başta Nil yalnız kalmasın diye çıktığımız 2. çocuk yolcuğu aslında bebek kokusunu nasıl özlediğimizi fark ederek geçti ve 9 ayın sonunda doğum süreci başladı...
İlk kızımı daha önce de yazdığım gibi normal doğumla dünyaya getirmiş fakat sonrasında gelişen yoğun bakım süreciyle o dönemi oldukça olumsuz olarak geçirmiştim. 2. hamileliğimde bu defa doktorumu değiştirdim ve Acıbadem Maslak Hastanesi'nde Prof.Dr. Cem Batukan'la bu güzel süreci izledim. Doktorum bebeği nasıl dünyaya getirmek istediğimi sorduğunda yine Nil gibi İpek kızımı da normal doğumla dünyaya getirmek istediğimi ama ilk doğumda yaşadığım gibi bir süreci daha kaldıramayacağımı bu defa benim yanımda o minik canı kardeşini hemen eve götürmek isteyecek bir ablamız olduğunu ve bunu ona anlatamayacağımı söyledim ve beklemeye başladık yapılan kontrollerde herşey yolunda giderse ve bebek 3 kilo civarında kalır yani küçük bir bebek olursa normal doğum yapmaya karar verdik...
Hamileliğim sırasında 5. ve 14. haftalarda geçirdiğim iki yoğun kanama dönem dönem beni yatmaya zorlasa da elimden geldiğince pozitif bir şekilde geçirmeye çalıştığım süreçte uçağa binmem, hızlı hareketlerim ve spor yasaklanmıştı. Yasaklar ve tedirginliklerle geçen 38 haftanın sonunda yapılan kontrolde bebeğimin kilosunun 3300 kg olduğu ve daha da büyümesi halinde zor bir normal doğumun beni beklediğini gördük ve İpek kızımıza 1 hafta daha süre verdik ya bir hafta içinde kendi doğumu başlatarak gelecek ya da 5 Aralık 2014'te sezaryen doğumla biz onu alacaktık :)
Velhasıl kelam İpek kızımız o bir hafta içerisinde normal doğum başlamadığı için sezaryen doğumla dünyaya geldi.
Bir önceki akşam Nil'e tüm süreci anlattık ve sabah bizimle birlikte kardeşini karşılamak için hastaneye geldi, o kadar heyecanlıydı ki hem hayatı paylaşacak bir kardeş hayali kuruyor hem de hayatının nasıl değişeceğini kestirmeye çalışıyordu :) Canım ailemin ve Berfumla Gökhanımın desteğiyle kocişle birlikte doğuma girdik. Ameliyat esnasında anlaşıldı ki İpek karnımda yan yatıyordu dolayısıyla beklesek de normal doğumla doğabilmesi oldukça zor olacakmış ki verdiğim karardan zaten hiç pişman olmadım :)
Sonuç olarak ilk kızımı normal doğumla, ikinci kızımı da sezaryen doğumla dünyaya getirmiş biri olarak şunu söylemek isterim ki her iki doğum şekliyle de anne oluyorsunuz, eleştirilere hiç kulak asmayın ve herkes normal doğum yapmak zorunda değil evet normali o ama sizin ve bebeğiniz için en doğrusu hangisiyse onu seçin doktorunuza güvenin ve süreci sağlıkla tamamlayın.
Her iki doğum şeklini de yaşamış biri olarak evet benim için sezaryen doğum daha uygunmuş çünkü normal doğuma göre çok daha rahat atlattığım ve sonrasındaki ağrıları da yok denecek kadar hafif geçirdiğim için ama en güzeli de sağlıkla evimin miniğini güzel ablasının kollarına sağlıkla verebilip, zamanında evimize götürebildiğim için :))))
Herkese mutlu bir hafta dilerim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder