7 Nisan 2017 Cuma

Minik bir bardak renk, bak yine çocukluğumu hatırlattı bana

Öyle kocaman buketlere, rengarenk çeşitlere gerek yok aslında...
Basit bir bardak, içine biraz su ve yolun kenarından geçerken gözünüze takılıp kendini ellerinizde bulunan bir çiçekle bile renklenebilir evler. Hele o cam önleri...
Eskiden şu hayatımıza giren gökdelenler, rezidans daireler, çift camlı pencereler yokken siz o pencerenin yanında oturdunuz mu bildiğin sokakta oynayan çocukların sesi gelirdi. Top oynayanı, saklananı, ip atlayanı, yakan topa yakalanmamak içi renk peşinde koşanı, ip atlayanı...
Evet ben de o nesildenim hani o asansörü olmayan binada o oyun yorgunluğunun üzerine 5 kat merdiveni ellerini yere koya koya çıkan, annesi terli terli çok su içmemesini söylediği için ondan gizli banyodaki musluğa ağzını dayayan :)
O güzel, hareketli, neşeli, iç içe, biz bize nesildenim...




 



Görseller: http://www.shootingfilm.net/

Hiç yorum yok: