Cıvıl cıvıl tavanlar

Geçtiğimiz yıl Anadolu yakasına taşınırken neredeyse sıfırdan bir ev dekorasyonu yaptık. Hem çok küçük bir evden daha büyük bir eve geçiş hem de 8 senelik evlilikle birlikte büyüyen çocuk sonucu yıpranmış eşyaları değiştirmek şart olmuştu.
Bu nedenle önce mobilyalara ardından onlara uygun duvar renk ve aksesuarlarına karar verdik. bu sayede de oldum olası sevdiğim farklı renklerdeki duvar boyalarını da bu evimde gönlümce uygulayabilmiş oldum :)
Salonumun bir cephesi tamamen cam olduğundan, derinlik kazandırması için bir duvarımı ayna ile kaplatırken bir başka duvarımı ise salonun hakim renklerinden biri olan griye boyattım. Bol camlı ve güney-batı cephe evimde aydınlıkla ilgili bir sıkıntı olmadığından bu tek renk duvarları mutfağımda lila, yatak odamda gül kurusu olarak tekrar kullandım.
O dönem ki araştırmalarımda aklımda kalan fakat yaptırmaya cesaret edemediğim bir başka detay ise renkli tavanlar olmuştu. Kullanıldığı mekana ferahlık ve şıklık kattığını düşündüğüm bu renkli tavan alternatiflerini de bundan sonraki ev dekorasyonunda kullanacağımdan eminim :)
Konuyla ilgili aşağıda birkaç örnek görsel var, bakalım sizler de benim kadar beğenecek misiniz bu dekorasyon fikrini :)

Görseller: Webden
http://www.yapidekorasyon360.com/
http://i.cdn.ensonhaber.com
http://www.dekorasyoneki.com
http://www.istanbulboyaustasi.com
http://www.yapidekoratif.com
http://dekorblog.typepad.com

İstanbul'un yanı başında: Ağva notları

Haftalardır yaşadığımız soğuk ve yağışlı havalardan sonra çok şükür bu hafta güneş yüzünü gösterecekmiş tüm İstanbullulara :) Her gün artacak hava sıcaklıkları ile nihayet bu hafta sonu 10 derecelerin üzerine çıkacakmış sıcaklıklar ki ben hava durumu tahmincilerinin yalancısıyım :)
Sizler de daha şimdiden benim gibi bu güzel hafta sonunu değerlendirmek için bir alternatif arıyorsanız, İstanbul'un yanı başındaki cennet Ağva'yı şiddetle tavsiye ederim. Özellikle şehrin gürültüsünden ve koşturmacasından kaçmak ve doğayla baş başa kalmak isterseniz Ağva tam size göre. Zevkinize göre birçok konaklama alternatifinin bulunduğu Ağva'da gölde gezinti, orman içinde yürüyüş yapabilir ve kuş sesleri altında kitabınızı okuyabilirsiniz.
Hepimiz için keyifli ve huzurlu bir hafta ardından da hafta sonu gelsin :)

Çikolataya doyduran kurabiye :)

Malum şu an yarı yıl tatilindeyiz.
Hem havaların oldukça soğuk oluşu ve hem de güvenlik kaygılarımız nedeniyle bu sene gönlümüzce bir tatil dönemi geçiremesek de mümkün olduğunca evde geçirdiğimiz zamanı eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz kızlarımla...
Artık kız çocuğu olmalarından mı, anneleri yemek yapmayı çok sevdiğinden mi yoksa koy karıştır süsle faaliyetlerini renkli bulduklarından mı bilmem bizim kızlar mutfakta bir şeyler yapmaya bayılıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yağan ve bizleri günlerce evlere esir eden kar yağışı sırasında biz de ne yapalım derken nette harika bir tarifle karşılaştık. Sadece 3 malzeme ile yaptığınız bu güzel kurabiye ile gerçekten hem çok keyifli vakit geçirdik, hem de kızların sütlerinin yanına güzel bir atıştırmalık üretmiş olduk :)

3 malzemeli kurabiye

 1 su bardağı un

1 yumurta

3 yemek kaşığı nutella

Biz tüm malzemeyi kaşıklarla karıştırdık, baktığımız başka bir tarifte karıştırdıktan sonra yarım saat buzdolabında hamuru dinlendirin diyordu ama bizim kızların buna sabrı olmadı :)

Karıştırdığımız hamurdan parçalar alarak yağlı kağıda dizdik ve 175 derecede 15 dakika pişirdik. Piştikçe yumuşayan ve kendini salan hamurumuz sayesinde oldukça büyük ve lezzetli kurabiyelerimiz oldu sonunda :)

...AFİYET OLSUN...

Tarihi bir miras: Şile feneri

Herkes yaşadığı yerin yerin kıymetini bilmeli aslında...
Misal bizler İstanbul'da yaşayan kişiler olarak ne kadar bu güzel ilin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerine sahip çıkabiliyoruz. Çoğu zaman burnumuzun dibindeki güzelliklerden, tarihi miraslardan bile bihaber yaşıyoruz.
Mesela bunlardan biri İstanbul'un yanı başındaki deniz kokusunu doyasıya içinize çekebileceğiniz Şile'deki Şile Deniz Feneri. Şile Deniz Fenerinin 150 yıllık bir geçmişinin olduğunu acaba kaçımız biliyoruz :)

İstanbul'un Şile ilçesinde bulunan Şile Feneri, İstanbul Boğazı ile Karadeniz'e hizmet vermektedir. Karadeniz'deki kıyı emniyetini sağlayan iki fenerden biri olan Şile Feneri, diğer fenerler gibi, Osmanlı İmparatorluğu zamanında 1859 yılında yaptırılmıştır. Deniz seviyesinden 60 metre yükseklikteki kayalıklar üzerinde 110 cm. kalınlığında kule şeklinde inşa edilmiş olan fener 20 deniz mili görüş mesafesine sahiptir. Kurmal sistemli fener, ilk dönemlerde 3 fitilli gaz lambası ile çalışırken, 1968 yılından beri elektrikle çalışmaya başlamaktadır.

Bilgiler: https://en.wikipedia.org/wiki/Turkey

Hem şık hem sıcak bir çay saati

Kışın bu soğuk günlerinde hepimiz içimizi ısıtacak bir fincan çayın peşine düşeriz :)
Ki zaten çayı oldukça seven bir milletiz, biz tavşan kanı çaylarımızı ince bellilere dolduruyor olsak da kupalarla ve porselen fincanlarla çay tüketme oranımızda gün geçtikçe artıyor. Özellikle soft ve doğa temalı desen ve renkleri üzerinde barındıran bu fincanlarla kurulan sofralar o güzelim çayın yanına ayrı bir görsel şölen de ekliyor.
Siz de benim gibi aromatik tatlardan hoşlanıyorsanız çayınızın içine birkaç tane karanfil eklemenizi öneririm, hem kattığı lezzet hem de sunduğu koku ile çay sofralarınızın vazgeçilmezi olacaktır :)

Görseller:
Web'den
http://www.lovethispic.com/
http://www.lifestyleasia.com/

Samos Adası notları / Yunanistan

Takvimler 2014 yılının son dönemecine girerken o sene Ekim ayına denk gelen Kurban Bayramı tatili için rotayı küçük ve şirin bir Yunan adası olan Sisam'a çevirdik. O dönem İpek Böceğimize hamile olduğumdan ve uçağa binmem yasaklandığından dolayı bizim için en cazip yer burasıydı.

Sisam adası sayesinde hem yazın son demlerini yaşayabilecek, hem hamileliğim için bir tehlike oluşturmayacak, hem birbirinden lezzetli deniz ürünleri yiyebilecek hem de Nil kuzumuzu İstanbul'da bırakarak anne-baba olarak çocuksuz bir tatil geçirecektik :)

Sisam adası Yunanlıların deyimiyle Samos adası Yunanistan'da, Ege Denizi'nde, Dilek Yarımadası'nın karşısında bulunuyor ve Aydın'ın Kuşadası ilçesinden hareket eden günlük seferlerle yaklaşık 1.5 saatte bu adaya ulaşılabiliyor.

Ada gittiğimiz mevsim açısından turistlerden arınmış ve huzurlu bir sessizliğe bürünmüştü. Doyasıya kitap okuduğumuz, dinlendiğimiz ve gerçekten akşam üzeri de oturduğumuz sofralarda birbirinden lezzetli meze ve deniz mahsüllerine doyduğumuz bir tatildi. 

Lemonakie beach, Kokkari beach ve Psili Ammos plajı gezip keyifli saatler geçirdiğimiz bu huzur adasında sayıların babası Pisagor'un doğduğunu da belirtmeden geçmeyelim :)

Hepimiz için keyifli haftalar...

Bu da İpek böceğine 7 aylık hamile ben :)